16 Kasım 2025 Pazar

KKTC, 42. Kuruluş Yıldönümünü Kutladı-Yılmaz Parlar

 İstanbul’da Büyük Coşku: KKTC, 42. Kuruluş Yıldönümünü Gururla Kutladı

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin (KKTC) 42. kuruluş yıl dönümü vesilesiyle, 15 Kasım 2025 Cumartesi Akşamı, CVK Park Bosphorus Hotel’de görkemli bir Cumhuriyet resepsiyonu düzenlendi.

Başkonsolos Zalihe Mendelli ev sahipliğindeki bu özel geceye Türkiye ve KKTC’den üst düzey protokol, diplomatlar, siyasi parti ve STK temsilcileri, iş dünyası ve Kıbrıs Türk toplumu yoğun katılım gösterdi.

Katılımcılar; KKTC Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu, İstanbul Vali Yardımcısı Cengiz Karabulut, İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Başkan Vekili Nuri Aslan, 1. Ordu Komutanı Orgeneral Bahtiyar Ersay, Dışişleri Bakanlığı İstanbul Temsilci Vekili Mehmet Zahit Uzun İpekyolu Stratejik Araştırmalar Merkezi Yönetim Kurulu Başkanı ve Dünya Karapapak Türkleri Birliği Kurucu Genel Başkanı Dr. Seyfullah Türksoy, Türk Kuzey Kıbrıs Türk Ticaret Odası Derneği (TKKTTO ) Prof Dr. Uğur Özgöker , Zafer Partisi’ni temsilen Zafer partisi  İstanbul İl Başkan Yardımcısı Elvan Ersoy başta olmak üzere siyasi parti temsilcişleri, STK Başkanları ve Temsilcileri. Marmara Grubu Stratejik Ve Sosyal Araştırmalar Vakfı Genel Başkanı ve Fahri Konsolos Akkan Süver, Marmara Grubu Vakfı- AB ve İnsan Hakları Platformu Başkanı Müjgan Suver, KKTC İstanbul Konsolosu Ülkü Alemdar, Kıbrıs Türk Kültür Derneği Başkanı Zehra Bilge Eray, Eski KKTC İstanbul Konsolosluğu Ekonomi Ataşesi Cahit Kayıarslan.

Resepsiyonda konuşan Mendelli, “Türk halkı için bir dönüm noktası olan eşsiz fedakarlıklar ve mücadelelerle kurduğumuz Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin 42’nci kuruluş yıl dönümünü bu yıl İstanbul’da sizlerle birlikte kutlamaktan büyük mutluluk ve onur duyuyorum” dedi.

Mendelli sözlerini şöyle sürdürdü:

“Cumhuriyet Bayramımız kutlu olsun. Bir halkın ulaşabileceği en yüce ve onurlu mertebe, bağımsız devlet kurma mertebesidir. Kıbrıs Türk halkı da bu mertebeye 15 Kasım 1983’te ulaşmıştır. Bugün şanlı bayraklarımızın altında başı dik, onurlu bir şekilde özgürce yaşayabiliyorsak, bunu aziz şehitlerimize, kahraman gazilerimize, ulusal kahramanlarımıza, Dr. Fazıl Küçük’ten Rauf Denktaş’a uzanan ecdadımıza ve her zaman yanımızda olan ana vatan Türkiye’ye borçluyuz.”

Ayrıca Mendelli, uluslararası baskılara ve izolasyonlara rağmen KKTC’nin egemen, bağımsız bir devlet olarak varlığını sürdüreceğine dair kararlılığını vurguladı:



“Kıbrıs adasının gerçek sahipleri olduğumuzu Rumlara ve tüm dünyaya bir kez daha hatırlatmak isteriz. Bugün 85 milyon Türkiye arkamızda olduğu için büyük bir güçtür. KKTC, hukukun üstünlüğüne dayalı kurumları ve bağımsız yapısıyla her geçen gün daha da güçlenecektir.”

Mendelli ayrıca, Gürcistan’da düşen askeri kargo uçağı kazasında şehit olan askerleri de saygıyla yad etti ve “şehitlerimize Allah’tan rahmet, ailelerine sabır diliyorum” ifadelerini kullandı.

Tören, saygı duruşu, İstiklal Marşı ve KKTC’nin kuruluş mücadelesini anan konuşmalarla devam etti. İstanbul Vali Yardımcısı Cengiz Karabulut da törende yaptığı konuşmada, “Kıbrıs Türk halkının egemen eşitliğinin ve uluslararası tanınırlığının artması” gerektiğini vurguladı.

Bu resepsiyon, sadece bir yıl dönümü kutlaması değil; Kıbrıs Türk halkının varoluş mücadelesinin İstanbul’da yükselen sesi oldu. Zalihe Mendelli’nin güçlü vurguları, KKTC’nin demokratik ve egemen kimliğini hem diplomatik hem sembolik düzeyde perçinledi. Bu tür etkinlikler, Kıbrıs meselesine dair farkındalığı artırırken, ana vatan Türkiye ile yavru vatan KKTC arasındaki derin bağın da bir kez daha altını çiziyor.

Ertuğruloğlu'dan Tarihi Açıklama 'Artık Aynı Evde Yaşamak Yok, İki Ayrı Egemen Devlet Gerçeği Var!'"

KKTC Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu, KKTC'nin 42. kuruluş yıldönümünde yaptığı tarihi konuşmada, "Artık gelecekte Kıbrıs adasında Türklerle Rumların kuracağı yeni bir ortaklık diye bir şey söz konusu değildir. Aynı evde yaşamayı denedik olmadı, çünkü ortağımız bizi kendine eşit kabul etmiyor. Kıbrıs adasını bir Helen adası görüyor. Dolayısıyla aynı evde yaşayamayacaksak komşular olarak iki ayrı evde yaşayacağız" açıklamasını yaptı.

Ertuğruloğlu, egemenlik vurgusunu şu sözlerle perçinledi: "Siyasi eşitlik asla yeterli değildir. Bunun bir anlamı olabilmesi için egemen eşitliğe dayandırılması gerekir. Egemen eşitlik dediğiniz anda da iki ayrı egemen devlet demektir. Ana vatanımız Türkiye Cumhuriyeti'nin kararlılığı ise bizim en büyük gücümüzdür."

Bu anlamlı gecede, Türk Kuzey Kıbrıs Türk Ticaret Odası Derneği (TKKTTO) Başkanı Prof. Dr. Uğur Özgöker, son eseri olan “Kıbrıs Barış Harekâtından Sonra Türkiye–Batı Paktı İlişkileri” adlı kitabını konuklara imzalayarak armağan etti. Prof. Dr. Özgöker’in nazik jesti resepsiyona damgasını vururken, protokol üyeleri ve davetliler tarafından büyük memnuniyetle karşılandı.

Özgöker, imzalı kitaplarını; üyesi olduğu Marmara Grubu Stratejik ve Sosyal Araştırmalar Vakfı Genel Başkanı ve Fahri Konsolos Akkan Süver’eİpekyolu Stratejik Araştırmalar Merkezi Yönetim Kurulu Başkanı ve Dünya Karapapak Türkleri Birliği Kurucu Genel Başkanı Dr. Seyfullah Türksoy’aMarmara Grubu Vakfı AB ve İnsan Hakları Platformu Başkanı Müjgan Suver’e ve Gebze Güzeller OSB Başkanı Adem Ceylan’a takdim ederken objektiflere yansıyan samimi görüntüler resepsiyonun en özel anlarından biri oldu.

Kitabın İçeriği;

Prof. Dr. C. Uğur Özgöker ve Mehmet Özbay tarafından kaleme alınan “Kıbrıs Barış Harekâtından Sonra Türkiye–Batı Paktı İlişkileri”, 1974 Harekâtı sonrası Türkiye’nin dış politikasında yaşanan köklü dönüşümü akademik bir perspektifle ele alıyor.

Çalışma;

Türkiye–Batı ilişkilerinin Soğuk Savaş bağlamındaki seyrini,

NATO, ABD ve Avrupa ile yaşanan diplomatik kırılmaları,

Kıbrıs Barış Harekâtı’nın Türkiye’nin uluslararası pozisyonu üzerindeki etkilerini,

Batı Paktı ile işbirliği süreçlerinde karşılaşılan stratejik zorlukları

yilmazparlar@yahoo.com

9 Kasım 2025 Pazar

16. Boğaziçi Zirve-Avrupa Ekonomi Senatosu -Yılmaz Parlar

 

Avrupa Ekonomi Senatosu’ndan Türkiye’ye Güçlü Mesaj; “Yeni Dünyanın Denge Ülkesi Türkiye”

“Küresel Zorluklar: Yeni Gerçeklere Uyum” temasıyla gerçekleşen 16. Boğaziçi Zirvesi, Avrupa Ekonomi Senatosu’nun vizyoner liderliğiyle küresel diyaloğa yeni bir ivme kazandırdı.

Avrupa Ekonomi Senatosu; Barış, İşbirliği ve İstikrarın Küresel Akıl Merkezi

Uluslararası İşbirliği Platformu (UİP) tarafından 6–7 Kasım 2025 tarihlerinde Four Seasons Bosphorus Hotel’de düzenlenen 16. Boğaziçi Zirvesi, “Küresel Zorluklar: Yeni Gerçeklere Uyum” temasıyla dünyanın dört bir yanından liderleri bir araya getirdi.

Zirveye bu yıl damgasını vuran kuruluş ise, Avrupa’nın ekonomi ve demokratik geleceğinde önemli rol üstlenen Avrupa Ekonomi Senatosu (EES) oldu. UİP Kurucusu ve Yönetim Kurulu Başkanı Cengiz Özgencil’in de senatör üyesi olduğu bu seçkin yapı, Avrupa Parlamentosu’nun en saygın isimlerinden Dr. Ingo Friedrich liderliğinde güçlü bir katılım gösterdi.

EES, sadece bir ekonomi platform değil; etik liderlik, barış diplomasisi ve sürdürülebilir kalkınma alanlarında Avrupa’nın vicdanı olarak görülüyor. Münih merkezli yapı, Brüksel, Berlin ve Zürih’teki ofisleriyle Avrupa ekonomisinin nabzını tutarken; Microsoft, Audi, Deutsche Bank, UBS ve Telekom gibi devlerin CEO’larını da bünyesinde barındırıyor.

Dr. Ingo Friedrich, “Avrupa, Türkiye ve Arap Dünyası El Ele Verirse, Dünya Barışını Gerçekleştirebiliriz”

Zirvenin açılışında konuşan Avrupa Ekonomi Senatosu Başkanı ve Avrupa Parlamentosu eski Başkan Yardımcısı Dr. Ingo Friedrich, Avrupa-Türkiye ilişkilerine dair tarihi bir mesaj verdi;

“Rusya, Hindistan ve Türkiye, yeni dünya düzenini tanımlamakla sorumludur. Avrupa, Türkiye ve Arap dünyasındaki dostlarımız güçlerini birleştirirse; istikrarlı, barışçıl ve adil bir dünya inşa edebiliriz.”

Friedrich, yapay zekânın küresel dengeyi nasıl etkileyebileceğine dair dikkat çekici bir yorumda bulunarak, “Yapay zekâya, yeni bir dünya düzeni nasıl kurulur diye sorun. Çünkü artık akıl, sadece insanda değil, sistemin bütününde aranmalı,” dedi.

Türkiye’nin, sahip olduğu jeopolitik konum ve kültürel çeşitlilik sayesinde, İsrail-Filistin krizinin çözümünde bile denge unsuru olabileceğini vurgulayan Friedrich, “Türkiye’nin rolü, bölgesel barışın anahtarıdır,” ifadesiyle büyük alkış aldı.

 “Türkiye, Avrupa’nın En Önemli Ekonomi Ortağıdır”

yaptığımız özel söyleşide sorularımıza Friedrich, Türkiye’nin Avrupa için vazgeçilmez bir ekonomi partner olduğunu belirtti;

“Türkiye, Avrupa’nın ilk on ticaret ortağı arasında. İhracatının %40’ı Avrupa’ya gidiyor. Almanya’dan Türkiye’ye yapılan yatırımlar 13 milyar Euro’yu aşmış durumda. Bu, iki kıta arasındaki karşılıklı güvenin en somut göstergesidir.”

Friedrich, Türkiye’nin AB üyeliğinin bir hedef değil, iki taraf için de uzun vadeli bir stratejik hazırlık süreci olması gerektiğini belirterek, “Yakın işbirliğiyle başlayalım, sonunda Türkiye’nin Avrupa Birliği üyeliğine ulaşalım,” Şeklinde cevapladı.

Finansın Yeni Rotası: Dijitalleşme, Risk Yönetimi ve Yapay Zekâ

Zirvede düzenlenen “Finansın Yeni Rotası: Riskler, Fırsatlar, Dijitalleşme ve Bankacılıkta Yeni Kurallar” başlıklı panelde, Avrupa Ekonomi Senatosu Türkiye-Orta Doğu Başkanı Iraj Alipour dikkat çekici açıklamalarda bulundu.

Alipour, dijital ödeme sistemleri ve yapay zekâ tabanlı finansal çözümler üzerine kurulu projelerini anlatarak, “Turistlerin finansal erişimini kolaylaştıran ZPay sistemini Türkiye’de kurduk. Bu sistem, hem bankacılıkta güveni artıracak hem de turizme yeni bir soluk getirecek,” dedi.

Ekonomide dijitalleşmenin “yeni güven dalgası” olacağını söyleyen Alipour, “Türkiye gibi dinami ekonomiler, yapay zekâyı sosyal faydayla birleştirebilirse, enflasyonla mücadelede de öncü olur,” sözleriyle dikkat çekti.

Türkiye: Avrupa ve Afrika Arasında Yeni Denge Gücü

Avrupa Ekonomi Senatosu’nun vizyonu, Türkiye’nin küresel sistemdeki yerini güçlendiren bir anlayış üzerine kurulu. Dr. Friedrich’in ve Alipour’un açıklamaları, Türkiye’nin Avrupa’nın ekonomi geleceğiyle doğrudan bağlantılı olduğunun en somut kanıtı niteliğinde.

Bugün artık dünya, “Avrupa’sız Türkiye” veya “Türkiye’siz Avrupa” denklemini geride bırakıyor.
Yeni çağın rotası; ekonomi dayanışma, dijital dönüşüm ve ortak barış vizyonu ekseninde yeniden çiziliyor.

Avrupa Ekonomi Senatosu’nun 16. Boğaziçi Zirvesi’ndeki güçlü varlığı, Türkiye’nin artık sadece bir “bölgesel aktör” değil, küresel aklın merkezinde yer alan stratejik ortak olduğunu bir kez daha kanıtladı.

Türkiye’nin dinami ekonomisi, kültürel köprü rolü ve yenilikçi girişimci ruhu; Avrupa’nın geleceğini sadece tamamlamıyor, ona yeni bir yön de veriyor.

“Türkiye, Avrupa’nın eksik halkası değil; Avrupa vizyonunun geleceğidir.”

yilmazparlar@yahoo.com

KKTC, 42. Kuruluş Yıldönümünü Kutladı-Yılmaz Parlar

  İstanbul’da Büyük Coşku: KKTC, 42. Kuruluş Yıldönümünü Gururla Kutladı Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin (KKTC) 42. kuruluş yıl dönümü ves...